Bankalar, Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi’nin daha fazla faiz indiriminden oluşan acı reçeteyi nasıl yumuşatacağını izliyor.
AMB Başkanı, eğer zaten sıfır seviyesinin altında bulunan faizler daha da düşürülürse, ekonomik zayıflıktan dolayı böyle olacak gibi görünüyor, bu adımın bankaların karlılığını kredi miktarını düşürmeye zorlayacak denli azaltmasını önlemek için tedbirler alınabileceğini söylüyor. Finans kuruluşları uzun zamandır, gecelik rezervlerine ödedikleri miktardan kaynaklanan maliyeti müşterilerine yansıtamamaktan şikayet ediyorlardı.
Bu etkiye yönelik son işaret, sıkışık durumdaki Alman bankası Deutsche Bank’ın finasal sonuçlarını açıklayacağı Çarşamba günü tekrar görülebilir. AMB’nin Salı günkü anketine göre, Euro Bölgesi bankaları yılın ikinci çeyreğinde firmalar için kredi standartlarını beklenmedik bir şekilde sıkılaştırdı.
Sıfır seviyesinin altında gösterge faize sahip beş merkez bankası arasında, sadece AMB’nin bu olumsuz etkiyi gidermeye yönelik tedbirleri yok. 19 ülkeden oluşan Euro Bölgesi için adil bir sistem oluşturmak aslında o kadar da kolay değil. Zira mevduat fazlasının üçte ikisi Alman, Fransız ve Hollanda bankalarında ve yalnızca yüzde 10’u İtalyan ve İspanyol bankalarında bulunuyor.
Bu bağlamda, bu hafta toplanacak olan AMB Yönetim Konseyi’nin yanıtlaması gereken sorulardan bazıları şöyle;
Nasıl yapılacak?
En yaygın öneri tabakalandırma (tiering) olarak biliniyor. Buna göre, bazı mevduatlar eksi faiz uygulamasından muaf tutulabilir ya da uygulama farklı oranlarda yapılır. İsviçre Merkez Bankası minimum rezervin (tüm bankaların merkez bankasından tutmaları gereken nakit) 20 katına eşit bir tutarı ücretlendirme harici tutuyor. Bunun üzerindeki miktar yüzde 0.75 oranında ücretlendiriliyor.
Danimarka Merkez Bankası ikili tabakalandırma sistemi uyguluyor. Banka bazı gecelik paranın ücretsiz park edilmesine izin veriyor, ancak bir hafta vadeli mevduat yerine tutulan fazla yüzde 0.65 oranında ücretlendiriliyor.
Japonya Merkez Bankası 2016’da nagatif faize gittiğinde, üçlü tabakalandırma sistemi uyguladı. Minimum rezervler ve parasal genişleme programı dahilinde bankaların Japonya Merkez Bankası’na sattıkları varlıklardan elde edilen likidite ücretlendirmeden muaf tutuldu. Bunun üzerine çıkan fonlara yüzde 0.1 ücretlendirme getirildi.